borç vermek

t: daha sonra geri alınmak şartıyla birine para vermek. (bkz: verip de alamamak)

sadakati zedelememek için çaba gösterilmesi gereken hareket. arkadaşımla dışarı çıktık yeni. bir arkadasın doğum gününü kutlamak için. masrafları toplu ben karşıladım. sonra hesaplaşırız dedim. biraz zaman gecti tık yok, sonra emin olmayarak hatırlamaya çalıştı. yanında para yokmuş bir dahaki buluşmamızda veririm dedi. ödüm kopuyor unutursa diye. sadakat bu da.tamam arkadaş falan da yani o da para sonuçta. (bkz: içi içini yemek)

hiç borç verecek kadar çok param olmadı aldığımı dahi zor ödüyorum. yeter artık düş yakamdan parasızlık.

kerem senin amk yavşak borcunu öde artık..

Tam bir bela.paran var yardım etmek istiyorsun ama karşındaki adam gevşek paran vermemezlik etmiyor ama biraz sallıyor.versen sallanıyorsun vermesen vicdanın rahat etmiyor.Dedem kendinden borç isteyen oldu mu "param seni vereyimde mi kötü olayım vermeyeyimde mi kötü olayım" derdi çok haklıymış.

borçlar hukukunun temelleri bunun üzerine kurulmuştur. birine borç vermişsin ve sonrasında olaylar gelişmiş; o borcu alamamışsın...

Elimde olduğunda 50 istediyse 80 veririm öyle birisiyimdir ama bende kolay kazanmıyorum o parayı ki aile evimde olmama rağmen masrafım çok cebimde ay sonunu görmeden kalan para yok Borç adı altında istenipte geri gelmeyen paraları helal etmiyorum geri vermek için istedin sonuçta durumumu bildiği halde aylardır vermiyorsan yapacağım bir şey yok öbür tarafta görüşürüzzz

Verilen para büyük ihtimal geri dönmeyecek, ona göre verilmeli verilecekse de.

Vermek sıkıntı değil de iş almaya gelince büyük sıkıntı

Verdiğim borçlar geri dönerse ben de köşeyi dönüyorum :D

(#226009) bak yine aklıma geldi, kerem senin ben evveliyatını sikeyim..

Ah ulan ziya Denk geldim, güler misin ağlar mısın dedirten durum orası ayrı ama bu dolmayı yutanlar var

sevmiyorum, çünkü insanlar sorumsuz. istediğimiz gibi yaşıyoruz diye parayı kolay kazanılıyor sanıyorlar veya daha da kötüsü aldıkları miktara göre sorumsuz olabileceklerini ve sözlerini tutmaya gerek olmadığını düşünüyorlar. oysa 10 lira da 10.000 lira da aynı. borç vermek önemlidir, birini tanımak istiyorsanız borç verin, iyilik yapın.

borç verip kötü olacağına vermeyip kötü ol derdi rahmetli dedem :)

Borç demeyelim de yardim etmeyi severim.

sevmem. ben istemem istenmesinide sevmem. zamanında 160 lira borç verdim. 2 yılda 2 taksitle aldım.

Ben pek borç vermem. Gözden çıkartacağım rakamları, geri almayı düşünerek veririm, pek de geri alamam. Dolayısıyla üzülmem.

ben veririm. 200 300 liraya kadar olursa verdiğim parayı istemem de. yani borç verdiğim kişi sevdiğim kişidir. vermese de koymaz. sevmediğim insanın benle muhatap olmasına bile izin vermem.

Haber - Hayır diyememe? - Dayanışma amacı? - Faiziyle geri alma hayali? Hangisi oldu da sonunda bu olay yaşandı bilinmez. Borç verecekseniz geri alamamayı göze almanız gerek maalesef. Biz alsak en kısa sürede nasıl vereceğimizi düşünür; elalem paranın üstüne yatma derdinde. İşin içine para girince bazen dostluk, ahlak ortadan kayboluyor. Dolayısıyla borç vermeden önce iyi düşünmekte fayda var. Bir de "hayır" demeye utanıp sonrasında kavga edenler var, bu ne yaman çelişki anne demekten alıkoyamıyorum kendimi. Tavsiye: Bu tür olayların yaşanmasını istemiyorsanız vermeyin. "Ödemezse de canı sağolsun" diyebiliyorsanız verin.

hiçbir dinde ve felsefik akımlarda bu eylem yoktur. yardımlaşma-dayanışma vardır. insan insana borç vermez. imkanı varsa, yardım eder. bunu şöyle düşünün; eğer iyi bir dindarsanız otomatikman zaten mülk allah'ındır düsturuyla hareket edip o uğurda yaşamanız gerekir. haliyle, bu da "kime kimin parasını borç veriyorsun?" mantığına girer. hadi diyelim dini bir inancınız yok. o vakit işin içine kamu giriyor. yani, bir insanın zenginliği, en temelde tüm dünya nimetlerinden öyle ya da böyle yararlanması ve zenginleşmesi demektir. bu yüzden, hep derim ya, zenginlik hırsızlıktır. sizden çalmamışsa kesin başka birinden çalmıştır. haliyle, bu durumda da borç vermiş sayılmaz insan. çünkü kamu malıdır elde ettiği. insan dahil, kamu kaynakları. üretim araçları... en nihayetinde o insan dünya denen bu bok çukurunda o servetle biraz oyalanıp ölecektir.